Netflix’te yılın son haftasında yayınlanan Don’t Look Up oldukça beğenildi. Bilim kurgu ve hicivin harmanlandığı filme tür olarak benzeyen diğer filmleri de inceleyelim.
The World’s End (2013)
Türkiye’de Dünyanın Sonu olarak vizyona giren film 20 yıl sonra bir araya gelip dünyanın sonunu getirmeye kararlı 5 arkadaşın macerasını ele alıyor.
Vice (2018)
Vice 2001- 2009 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde başkan yardımcılığı görevini üstlenen Dick Cheney’nin hayatını ele alıyor. Filmde de onun hayatının bu dönemi üzerinde duruluyor. 9 Eylül saldırıları ve daha birçok konuda Dick Cheney ve ABD hükümetinin uyguladığı politikalar başarılı bir şekilde yansıtılıyor.
Busanhaeng (2016)
Türkiye’de Zombi Ekspresi olarak vizyona giren filmde konu adından da anlaşılacağı üzere zombiler üzerindedir. Kızıyla Seul’den kalkıp Busan’a giden bir trene binen Sok-woo ve trendeki diğer kişileri ilginç bir vaka beklemektedir. Trende bulunan bir kadın zombi virüsüne yakalanmıştır. Bu virüsü de trende bulunan diğer kişilere bulaştırır ve trene resmen bir can pazarı hakim olur.
Şebeke (1976)
IMDB’de 8.1 puanıyla ön plana çıkan film bir haber spikerinin hayatını konu alır. Uzun yıllar bir kanalda spikerlik yapan kişi reytinglerin giderek kötüye gitmesi sonucu depresyona girer. Üstüne kısa süre içinde işten çıkarılacağını duyunca bu duruma iyice bozulur ve bir gün canlı yayında önümüzdeki salı günü intihar edeceğini söyler. Böylece hayatında hiç beklenmedik olaylar olacaktır.
Vol.i (2008)
Animasyon filmi olan Vol.i’nin konusu oldukça ilginçtir. Dünyanın yaşanmaz bir hal alması sebebiyle insanlar başka gezegenlere gitmiştir. Dünyada tek başına kalan Vol.i insanlardan kalan kirleri temizlemekle görevlidir. Tek başına sıkıldığı vakit başka bir robot arkadaşı yanına gelecektir ve bu ikili artık dünyada yalnızdır.
Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb
Kubrick ismini sinemayla ilgilenen birçok kişi duymuştur. Onun en iyi eserlerinden biri olarak gösterilen bu filmin konusu da soğuk savaştır. Filmdeki ana karakter olan general Jack D. Ripper Sovyetler’e saldırmak için fırsat kollamaktadır ve film bu konu üzerinde geçmektedir.